Tiyatro Oyunculuk Bölümlerinin Sınavları

erim serap erimserap@hotmail.com

Yaşları 17 ile 25 arasında olan gençlerin; heyecanlı, az kalp krizi tadında, azıcıkta muammaların getirdiği panik ve özgüvenli durma çabalı o sürece, balıklama atlama zamanları geldi.  Tiyatro oyunculuk bölümlerinin yetenek sınavları zamanı çok yakın derken, sabah oldu erken.

Alışkanlıklar çok önemli. Elbette hiçbir şey yıkılmaz değil. Hatta bazı şeyler yıkılmalı ama bu başka bir orta ve başka bir gol.  “Ah be adam ne diyorsun acaba?” diyenlere, haklısın diyerek konuya geçelim.
Elbette bu bir kanun değil ama önemli bir ayrıntı. Evvelki senelerde sınava giren, yakını girmiş olan, hazırlanmak için bir hoca bulmuş veya bazı hocalardan akıl alan gençler bilir ki; devlet okullarının yetenek sınavları her sene Ağustos’un son çeyreğine doğru başlar.

İzmir; her sene 20’si civarı yaptığı sınavlarını, 5 Ağustos’a çekerek çocuklarımıza özel bir sürpriz yaptı. Kim ne söyleyebilir? Elbette bildikleri bir şey vardır. Amma velakin bana çok düşünceli bir tavır gibi gelmedi.
Genç ve çok genç olan gençlerin girdiği bu hayallerinin başlangıç sınavları; onların kaderlerinin sınavı aslında.

Zaten her sene yapılan sanatçı kaprisi olarak atfettiğim, “Bizi seçecek olan sadece bizim için gelmeli!” sanatçı ergenliği sebebi farikasıyla, aynı tarihe konulan sınavları artık kanıksamıştık. Şaşırmadık en azından! Bu yazıyı yazdığım tarihte açıklanan iki nadide okulumuzun sınav tarihleri bizleri; “Ohhh! Şükür tanrıma, bu anlamsız klasik atlanmamış!” sevincine gark etti. Mimar Sinan 19-25 Ağustos ve Eskişehir 19-26 Ağustos olarak açıkladı sınav tarihlerini. Pişti!

Ben sanatla uğraşan ve özellikle tiyatro ile uğraşan bu insanların sosyolojiden, psikolojiden uzak bu tavırlarını anlamış değilim.

Evet olması gerekenden daha fazla kişi almak değil olay. Mücadele ve planlamayla bu gibi negatiflikler kısmen de olsa giderilebilir. Bla bla bla bla…

Girenler için çok önemli bir yol ayrımı. Nasıl unuttunuz ve unutmadıysanız nasıl anlamasınız! Kimisi ailesine karşı koyup bu yola giriyor. Kimisi ailesinden destek alsa da aldıkları desteğin yükü altında eriyip gidiyor. Kimisinin maddi gücü belki sadece bir iki şehirde girmesine imkan veriyor. Kimisinin yalan yanlış bilen ailesi ancak sınav puanları açıklandıktan sonra bir hocayla çalışmasına izin veriyor. Kimisinin ailesi bu sene dene bir daha denemek yok diyerek izin veriyor. Kimisinin… Kimisinin…

Bu çocuklar, binlerce denklemle, sayenizde yok denecek sayıya indirilen sonuçlarda bir şeyler denemeye çalışıyorlar.  Sizler hiç mi bunları bilemeden yaşıyorsunuz? Bilmiyorsanız ayıp, fanusunuzdan azıcık kafanızı dışarı uzatın. Biliyorsanız daha çok ayıp, kibrinizle insanların kazanma şanslarını değil belki ama deneme şanslarını ellerinden alıyorsunuz. Yazık ve ayıp!

Bir anda 15 gün öncesine aldığınız sınavla kaç gencin hayallerinde depremler yarattığınızı nasıl düşünmezsiniz? Ailesini ikna etmek için ne zamandır uğraşan ve ancak ikna etmişken çalışacak vakti kalmadığını düşünen onlarca genç tanıyorum. Sadece İzmir’de sınava girmekten başka şansı olmayan, maddi imkansızlıklardan dolayı Ağustos’a kadar bir yerde çalışmak zorunda kalıp, nasılsa on beş yirmi gün kalır bir şekilde çalışırım diyen 2-3 tane genç tanıyorum. Sizler onların hayallerinin ışığını söndürdüğünüzü düşünmeden nasıl ve nasıl…!

Bu sene olmazsa bir daha şansı olmayacak o kadar çok genç var ki. Hepsini okula alamazsınız, bunu ben ve onlar çok iyi biliyoruz. Ama siz de; hayatında bu kadar önemli bir ayrımda olan o gençlerin, her yeri deneme haklarını ellerinden almamanız gerektiğini bilmek zorundasınız. Bu entelektüel çitanın belirleyicisi olarak kendi çitanızın altında kalamazsınız.

Yazık!

Tiyatro Eğitmeni
Erim SERAP
@erimserapofficial