FOÇA AŞKTIR…
Bazı yerler vardır ki gördüğünüzde adeta aşık olup, tamda kalbimin köşesinde gizli kalmış açığa çıkamamış yer burası der, büyülenirsiniz. Denizin ve gökyüzünün mavinin tonlarıyla buluştuğu, çeşitli kuşların keyifle ötüştüğü, denizinde çeşitli balıkların yüzdüğü adını denizinde yaşayan foklardan alan yer dediğimde “Foça” dediğinizi duyar gibiyim.
Egenin incisi İzmir’in birbirinden güzel ilçelerinden biridir Foça. M.Ö. 11. yy’ da antik çağın önemli kentlerinin Phokia’nın olduğu yer olup, çeşitli medeniyetlere ev sahipliği yapmış olan Foça’da 5000 yıldır yaşandığı ortaya çıkmıştır.
Beş Kapılar Kalesi Osmanlı İmparatorluğu döneminde yapılmış olup, ihtişamı ile kentin simgesi haline gelmiştir. Begonvillerle süslü taş evlerin denize açılan sokakları büyüleyici adeta. Foça limanına vardığınızda masmavi denizi, yol boyunca begonvillerle süslü taş evleri devam etmekte, bazıları salaş balık lokantaları ve kafelere dönüştürülmüştür. Denizde gün batımına karşı burada çay içmenin keyfine diyecek yok. Tepelerdeki yel değirmenleri şehri süslemiş. İsteyen limandan kalkan teknelere binip çevredeki irili ufaklı adaları gezebilir. Mistik öyküsü olan Siren Kayalıkları çok etkileyicidir, tarihi yapısına zarar vermemek için ancak uzaktan görülebiliyor. Foça’nın bir de karşıdan bakıldığında Atatürk’ün silueti olan bir adası vardır, görmeye değer. İzmir’in dağları taşları Atatürk’ e sevdalı dersiniz.
Eski Foça’dan Yeni Foça’ya doğru giderken denize girilebilecek muhteşem koylar görürsünüz, aslında Foça’da istediğiniz yerde denize atlayıp girebilirsiniz. Foça’nın köyleri de birbirinden şirin bunlardan biride Kozbeyli’dir. Taş evleri, tarihi camisi, mis gibi köy ekmekleri ile hazırlanan lezzetli köy kahvaltısı mekânları ile huzurlu, sakin bir köy. Dibekte dövülmüş köy kahvesini salaş ve samimi meşhur köy kahvesinde içmeden olmaz.
Foça’nın zeytinyağlı ot yemeklerini, yoğurtlu kupa, lezzetli balık çeşitlerini, boyozunu tatmadan olmaz. Foça’da yürürken uzun bir kuyruğa rastlayabilirsiniz, Foça’nın meşhur sakızlı dondurmacısının kuyruğudur. Bu kuyrukta beklemek, beklerken muhabbet etmek sonra o lezzetli dondurmaya kavuşmak keyiflidir.
Foça’yı sıcak sakinleriyle, tarihi, doğal, kültürel güzellikleri ile sevmemek ne mümkün. Foça’ya bir gelen muhakkak döner dolaşır bir daha gelir, kopamazmış. Bunun da bilinen bir öyküsü var. Foça’da bir yerlerde “Karataş” varmış, Foça’da gezerken denk gelir bu taşa basılırsa eğer bir daha asla Foça’dan kopamaz, döner dolaşır tekrar gelinirmiş. Bu öyküyü duyan Foça’da gezer durur belki de bu muhteşem yerde sürekli kalırım umudu ile.
Bizler bu taşa ne zaman nerede bastık bilmiyoruz ama Foça’ya gelmeyip bu karataşa basmayan çok şey kaybeder bizden söylemesi.
Sevgiyle kalın, hoşça kalın.