APARTMAN / SİTE YÖNETİMLERİNİN İYİLEŞTİRİLMESİ İÇİN NE YAPILMALIDIR?

Serhat KORKMAZ serhat@eforyonetim.com


Günümüz Türkiye’sinde iyiden iyiye baş göstermeye bir sorun haline gelmeye başlayan bir konu tesis yöneticiliği.

Peki, bu sorunun çözülmesi için ne yapmalıyız diye sorsam ilk söylenecek şey büyük ihtimal ile örgütlenmeliyiz olacaktır. Bu bir seçenek benim önerim ise bilinçlenmeliyiz olacaktır. Yönetici kadar sakinlerin bilinçlenmesi çok önemli bu konuyu da kısaca açmak gerekirse ilk önce iki taraf için üslup çok önemli sakin konuşma yapılamıyorsa veya konuşma tarzı düzgün değilse en başta kaybedilmeye başlanmıştır. Bu sorunun başlangıç nedeni de bana göre insanların toplu yaşam alanları kurallarını bilmemekten kaynaklı olarak kendi haklarına sahip çıkamamak ve komşularının haklarını kendi keyfi tutumları ile gasp etmeleri. Toplu yaşam alanları tüm sakinlerin istediğini yapabileceği veya yaptırabileceği bir yer değildir bunun farkında olmayan sakinler tesis yöneticisine her işi yapmaya çalışıyorlar ve istedikleri olmadığı zaman çok sakin olamıyorlar.
   Yönetici genel kurul kararı, yönetim planı ve kat mülkiyeti kanunu hükümlerine göre hareket etmek ile yükümlüdür. Genel kurulda alınan bir karar yönetim planına aykırı ise veya uyuşmazlık gösteriyorsa uygulanamaz aynı şekilde yönetim planında kat mülkiyeti kanununa aykırı bir durum varsa uygulanamaz.
   Son birkaç yıldır bu sorunların en aza indirilebilmesi adına tesis yöneticileri meslek kollarına ait STK’lar ile ortak hareket edip meclisten düzenleme yapılması için çalışmalar yapmak üzere faaliyet göstermek istese de maalesef sektör adına yola çıktığını iddia edenler tarafından koltuk sevdası için baltalanma çalışmaları olmuş çeşitli engellemeler ile süreç yine çıkmaza girmiştir. Umarım ki her geçen gün artarak kendini gösteren bu sorun için meslek grupları ile ilgili STK’lara mensup bazı üyeler diyeyim herkesi zan altında bırakmak doğru olmaz kendi hırslarını bir kenara bırakıp gerekli çalışmaları yaparak birlikte güzel ve doğru yol alınır. Bu yüzden yazımın en başında örgütlenme benim için birinci sırada değil demiştim. Ve yine ısrarla vurgulayarak “BİLİNÇLİ SAKİNLER BİLİNÇLİ YÖNETİCİLER” diyorum.