En Büyük Hırsızlık Zamanı Çalmaktır...!
TUNA BÜYÜKŞAHİN Yazdı...
Bir haftayı daha tüketirken, bireysel yaşamımızda ardımızda bıraktığımız yaptıklarımız yapamadıklarımızı tartıya koyduğumuz zaman "tükettiğimiz zamanın" daha ağır bastığını görüyoruz. Genel anlamda ise, 22 yıldır yaptıklarının bedelini muhalefete yükleyerek "temizle bunları" diyen, kendini toplumdan giderek ayrıştıran bir siyasi iktidarın, 2028 seçimlerine kadar olan zamanı koşar adım tükettiğine tanıklık ediyoruz. Nasıl mı?
- TBMM'ye sunulan torba yasada yer alan "vergi düzenlemesine " ilk imzayı atan iktidar milletvekilinin eşinin başkan kendisinin yönetici olduğu aile şirketinin 3 yıldır tek kuruş vergi ödemediğini görüyoruz. Ve, bu vekil meclis kürsüsünde bunu kabul ediyor. Ama, iktidar sözcüleri, bunu gündeme getiren muhalefeti, bunu haber yapan gazetecileri suçluyor...
-Yıllardır, "yaşama öl..." diye tanımlanan bir maaşla ayakta kalan, yerel seçimde bu nedenle iktidarı uyaran emeklilere " gidin size CHP'li belediyeler yardım etsin" diye okunması gereken "CHP Emeklilere verdiği sözü tutsun" diyen bir iktidar, "geçim yoksa seçim var" seslerini duymuyor olabilir mi?
- TBMM Genel Kurulu'da kürsü dokunulmazlığı olan muhalefete mensup bir vekilin konuşmalarını beğenmeyen, sayısal güce güvenerek o vekile saldıran eski bakanın tekme ve yumruklarıni zevkle izleyip "ellerine sağlık" diyen iktidar mensuplari ve bunu gazetelerde TV lerde alkışlayan medya mensuplari tükenen zamanın tüketilen demokrasi olduğunu bilmiyor olabilir mi?
- 22 yıldır SGK'ya olan borçlarını hala ödemeyen, SGK ve tüm borçlarına karşılık Camilerin ve elektrik trafolarının bulunduğu arazileri satan, yerel seçimlerde görevi devrettiği CHP li belediye başkanlarına milyonlarca borç devreden AKP'li belediye başkanlarını görmezden gelen AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'in talimatıyla 24 saat içinde CHP li belediyelere icra takibi çıkarılması olası bir erken seçime gözü kapalı koşmak değil mi?
--Türkiye de borcu olmayan belediye var mı? Hayır. 22 yıldır SGG dahil, hizmet yatırım gibi harcamalar için borçlanan belediyelerin büyük oranda el değiştirmesinin faturasını kazanan siyasi partilere kesmeye çalışan AKP iktidarı "toplumsal ayrıştırma, çatışma, kişisel ya da kitlesel katliamlara giden zamanın kilometre taşlarını döşemiyor mu?
-CHP'de kurultay kazandıktan kısa süre sonra yapılan yerel seçimde ki başarıyı, toplumsal muhalefetin iktidara tepkisi olarak okuyup, büyük oranda bu kendiliğinden oluşan iktidara "Hayır" mesajını genel seçim zaferine çevirmek isteyen parti yönetimi ve genel başkan Özel'in bu koşuyu yaparken parti içinde Kemal Kılıçdaroğlu üzerinden çıkarılmak istenen bölünme parçalanma operasyonlarına dur demek için zamanın hızla tükendiğini görmüyor mu?
-Hayvan katliamı tasarısı ile toplumu ikiye bölen iktidarın, TBMM'yi millete kapatıp, bu yasayı sürekli gündem de tutarak ekonomik tükenişi gizlemek isteyen iktidar, çözülemeyen, giderek kör düğüm olan sorunların sorumluluğundan kaçıp, sorumluluğu muhalefete yükleme çabası da siyasetçilerin, özellikle muhalefet mensupları ve birey olarak bizlerinde tükenen ve tüketilen zamanı değerlendirmeyi bir kez daha düşünmesi gerekmiyor mu?
Unutmamak gerekiyor; En büyük hırsızlık zamanı çalmaktır...