"Şimdi Ne Olacak?"
Günlerdir beklenen, geldi gelecek diye papatya falı açar gibi her gün gündeme taşınan Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan'ın CHP Genel Başkanı'na iade-i ziyareti nihayet gerçekleşti.
Ziyaret öncesi gelişmelerin çok anlam yüklenmesine neden olan görüşmede, CHP önüne Cumhurbaşkanı gördü olan bayrağın çekilmesi, Özel'in Erdoğan'ı kapıda karşılayıp arabası hareket edene kadar bekleyip uğurlaması, CHP'nin TC Cumhurbaşkanlığı makamına gereken saygıyı göstermesi gergin siyasi ortama nefes aldıran gelişmelerdi. Erdoğan'ın 7 araçlık bir konvoyla gelmesi ve Özel doktorunun da yanında olması da bu ziyaretin küçük ayrıntıları olarak dikkat çekti.
18 yıl sonra yaşanan AKP iktidarı ile Ana muhalefet partisi arasında ki bu ziyaretin siyasi, ekonomik, hukuk, eğitim gibi sorunların çözümünde neler getireceğini ise dikkatle izlemek gerekiyor. Sokakta katledilen eski Ülkü Ocakları Başkanı Sinan Ateş'in eşi ve kızlarının görüşmeden bir gün önce CHP lideri ile görüşmesi, "Erdoğan’la görüşmemi Bahçeli engelliyor " açıklaması, Bahçeli'nin bugün "bütün mültecileri göndermeliyiz" açıklaması ile ortağı olduğu iktidara mesaj vermesi, görüşme başladıktan sonra Teleferik kazası nedeniyle hukuki değil siyasi kararla tutuklanan CHP'li Kepez Belediye Başkanı Mesut Kocagöz’ün tahliye edilmesini, görüşme sonrası Ayşe Ateş'in Erdoğan’la görüşmesini, iki liderin tarihi zirvesinin öncü ve artçıları olarak okumak gerekir.
Gerek AKP gerekse CHP den yapılan girişmeye ilişkin açıklamalarda somut olarak görülen şu ki; Özel’in ajandasında yer alan, Türkiye’deki ekonomik krizin neden olduğu sorunlar başta olmak üzere, Gezi Davası tutukluları, Osman Kavala, Tayfun Kahraman, tutuklu TİP Milletvekili Can Atalay, Sinan Ateş cinayeti, belediyelere kayyum atamaları gibi ana konuları 1 Saat 45 dakika süren görüşmede Erdoğan’a sunuldu.
Erdoğan’ın CHP’yi 18 yıl sonra ziyaret etmesini ise, özellikle yerel seçimde ikinci parti durumuna düşmesi, her gün büyüyen ekonomik kriz, yargı kararlarının toplumda "hukuku tartışmaya" açmasının, ülke siyasetini olağanüstü bir sürece sokması açısından, bir nefes alma hamlesi olarak okumak yanıltıcı olmaz. Anayasa ve AYM kararlarını tanımamak, yaşam hakkı ve özgürlükler üstünde ki baskı, hak arama eylemlerinin şiddetle bastırılması, eğitim müfredatında adeta Cumhuriyet ve laikliğin asfiye edilmesi karşısında, toplumda giderek büyüyen tepkilerin 22 yıllık iktidarı, TBMM’ni yok saymaktan geri adım atıp uzlaşma ve diyalog adımı atmasında, halkın yerel seçimde ki CHP tercihini de AKP’nin okuyup anladığını göstermesi olarak kabul etmek gerekir.
Görüşmenin ardından iki partinin yaptığı yapacağı açıklamaları dikkatle izlemek gerekir ancak, son yıllarda siyasetçilerin, bugün söylediğini yarın yok saymasının siyaset yapma anlayışı olarak karşımıza çıktığını da unutmamak gerekir. Bu nedenle, Erdoğan'a en ağır eleştirileri yapan Meral Akşener'in görüşmeden bir gün önce Erdoğan'la bir araya gelmesi, MHP ile Anayasa yapmaya TBMM de ki vekil sayısının yetmeyeceğini bilen Erdoğan'ın, eski-yeni siyasi aktörleri yörüngesine alarak, hala güçlü olduğu imajını korumak, İYİ Parti’yi tamamen etkisiz kılmaya çalışırken, CHP'ye de ortak Anayasa yapma çağrısının iki liderin görüşmelerinde masaya geldiği gerçeği de, Erdoğan'ın muhalefetle kendi minderinde dövüşmek, rejimin tıkandığını görüp panik halde iktidarın kurucu ayarlarına dönülmesi uyarılarını yapanların da gazını alma hamlesi olduğunu görmek gerekir.
Erdoğan -Özel görüşmesinin ardından, CHP'nin de, sorunların kaynağının en başta başkanlık rejimi olduğunu, bu rejimin peş peşe krizler çıkardığını, artık sürdürülemez hale geldiğini ve bir bütün halinde değişmeden ülkenin hiçbir alanda refaha kavuşamayacağını vurgulamayı ana görevi olarak kabul edip, iktidar ve medyasının hergün gündeme taşıdığı yeni gündemlerde boğulmaması, sokağın sesine halkın sorunlarına sahip çıkmayı siyasi yol haritası olarak belirlemesi gerekir.
Her şeye karşın, 18 yıl sonra gerçekleşen bu görüşmenin olumlu bir adım olduğu, gerek duyulduğu anda tekrarlanması ülkede ki sorunların çözümüne katkısı olacaktır...
Tuna BÜYÜKŞAHİN....