Anadolu kültürünün önemli el sanatlarından biri olan kilimlerin her birinin ayrı hikâyesi vardır. Dokuyan kişi duygularını, aşklarını, sevinçlerini, hüzünlerini tüm yaşanmışlıklarını ve geçmişten gelen kültür zenginliğini adeta ilmek ilmek işlemiştir.
Ülkemizin patentli ilk ve tek kilimi olan kök boyalı Bayat Kilimleri Afyon’un Bayat ilçesinde dokunmaktadır. Oğuzların Bayat boyunun ilçeye bıraktığı kilim dokumacılık mirası, günümüzde kilim atölyelerinde bir heykeltıraş, bir ressam gibi dokunarak günümüzde bir kültür mirası olarak yaşatılmaktadır. Hikâyesi olan birçok kilim dokuyana yıllar öncesinin duygularını yaşatmaktadır. Bunlardan biride göze gelen bir sevdayı anlatan “kör çiçek” kilimidir.
Çiçek adında bir gelinin kocası askere gider, Çiçek gelin eşine olan sevgisini, özlemini ifade etmek için kilim dokumaya başlar, hasretini, yalnızlığını, uzaklığını motiflere döker. Ancak bir süre sonra eşinin vefat ettiği acı haberi gelir, üzüntüye dayanamayan Çiçek gelinin gözleri kör olur. Çiçek gelinin dokumaya başladığı kilim de yarım kalır, acısı iyice derinleşen gelin kilimi tamamlamaya sonunda karar verir, görümcelerine motifleri tarif ederek kilimi tamamlatır, kilime de “kör çiçek” adı verilir.
Kilimin kenar ve zeminindeki göz şeklindeki motifler, eşinin yolunu beklediğini, kör göz motifleri gözleri kör olan Çiçek gelini, kenar çizgileri ise eşi ile arasında olan uzaklığı ifade eder. Çiçek, gelin bohçası, kurt ağzı motifleri de vardır.
Bizler bakıp sadece güzelmiş dediğimiz kilimlerin, hikâyesini bilmeyiz çoğu zaman, sadece kilim değil bir mektup aslında, yaşanmışların yazıldığı, geçmişten günümüze gelen ucu yanık, is kokulu bir mektup, bize de okumak yaşatmak kalıyor geriye. Kilim kadar ömrümüz olmasa da…
Sevgiyle kalın,
YORUMLAR